1 DAKİKA DÜŞÜNÜN
SUÇLU KİM, ÇÖZÜM NEREDE?
Esat’la görüşme kapısının açılmasının ardından Kayseri’den başlayarak başka illere de yayılan göçmenlere yönelik linç girişimleri, ülkemiz tehlikeli sulara sürüklüyor.
KRİZİN KAYNAĞI GÖÇMENLER DEĞİL
ABD ve AKP-MHP İKTİDARIDIR
Bugün yaşanan krizin kaynağı göçmenler değil o insanları yurdundan eden emperyalist politikalar ve bugünkü AKP-MHP iktidarıdır.
Tek adam rejimi, hem Suriye’yi parçalayan emperyalist müdahalenin tarafı olarak hem de sonrasında ABD ve NATO’nun istekleri doğrultusunda ülkeyi bir göçmen deposuna dönüştürerek bu krizi yaratmıştır.
Göçmenleri ucuz iş gücü olarak kullanan patronların sonuna kadar nemalandığı bu durum, aynı zamanda ülkemizde cihatçı çetelerin gettolar oluşturarak konuşlandığı bir başka riske daha kaynaklık etmektedir.
Öte yandan da hedef haline getirilen göçmenler kayıtsız, can güvenliğinden yoksun bir biçimde yaşamak zorunda bırakılmaktadır.
TÜRKİYE ABD, NATO ve AB’nin MAŞASI
ve GÖÇMEN HAPİSHANESİ OLMAYACAK
ABD, NATO ve AB’nin göçmen krizini kendinden uzak tutmak için maşa olarak kullandığı Türkiye, düzensiz, kontrolsüz, kayıtsız ve kitlesel göçün merkezi haline getirilmiş, AB ile imzalanan Geri Kabul Anlaşması çerçevesinde bir göçmen hapishanesi olarak işlevlendirilmiştir.
Emperyalizmin ve AKP iktidarının suçlarının üzerine örten bu manipülasyonlarla göçmenleri hedef haline getirerek yaratılan bu ırkçı faşist düşüncelerin toplumda güç kazanmasına yönelik girişimlere izin vermeyeceğiz.
Göçmen krizinin çözümü cihatçı ve ABD güdümlü politikaların terk edilmesi, Suriye ile barışçıl bir ilişkinin kurulmasından geçiyor.
Geri dönüşün önünün açılarak, bu krizden çıkış kapısının aralanması ancak böyle başarılabilir.
3 ADIMDA
DEMOKRATİK VE İNSANİ ÇÖZÜM MÜMKÜN
Bugün öncelikle bu çatışma ortamı durdurulmalı, hedefte olan göçmenlerin can güvenliği sağlanmalıdır. Demokratik ve insancıl bir çözüm için atılacak adımlar ise şunlardır,
1- AB ile yapılan tüm “Geri Kabul Anlaşmaları” iptal edilmelidir, üçüncü ülkelere göçün önü açılmalıdır
2- AKP, Suriye’de cihatçı güçlerle birlikte sürdürdüğü parçalama siyasetine son vermeli, Suriye’den tüm askeri güçler çekilerek, Suriye yönetimi ile barışçıl bir diplomasi ile insani bir geri dönüşün şartları oluşturulmalıdır.
3- Türkiye’ye yerleştirilen tüm cihatçı savaşçı güçler, savaş suçluları sınır dışı edilmeli, kitlesel ve kontrolsüz göçün önüne geçilmelidir. Göçmenler üzerindeki cihatçı çete hakimiyetine ve sermayenin sömürüsüne son verecek insani, demokratik ve sosyal bir program oluşturulmalıdır.