Türkiye, AKP iktidarında tarikat-cemaat devletine dönüştürüldü. FETÖ’nün tasfiyesinin ardından başka tarikatlar devlet içinde örgütleniyor. İktidar tarafından bir koalisyon gücü olarak desteklenen bu gerici-şeriatçı güçler, Ayosofya şovunun ardından sokakta şeriat-hilafet çağrısı yapmıştı.
İktidar tarafından korunan irili ufaklı pek çok tarikat, halkın dini duygularını istismar ederek ticaret ve siyaset denklemine dahil olup, devlet içinde örgütleniyor. Bu kapalı, karanlık tarikatlar kendi kurallarını dayattığı küçük iktidar alanları kuruyorlar.
Buralarda din kisvesi altında tam bir baskı, itaat, biat kültürü hakim oluyor, gerekirse şiddete dahi başvurulabiliyor. Şeyhin her sözünde, her arzusunda bir hikmet bulunarak itaat ediliyor. Bu yapılarda aklın, bilimin, sorgulamanın, eleştiri kültürünün zerresine rastlanmaz.
Uşşaki adındaki bu tarikat lideri de İslam devleti kurma çağrılarıyla yoksul halkın dini duygularını sömürerek kendini güç oluşturmaya çalışırken; 12 yaşındaki bir çocuğu istismar ettiği ortaya çıktı.
Ülkemizin demokratik ve aydınlık bir geleceği, ancak laik bir düzenin kurulmasıyla mümkün olabilecek. Devlet içinde örgütlenmiş tüm tarikat ve cemaatler temizlenmeli; halkın inancını sömüren menfaat kapısı bu karanlık odaklar dağıtılmalıdır. Eğer bu gidişata dur demek için birleşip daha büyük bir güçle mücadele etmezsek tarikatlar sonunda kötü emellerine ulaşıp, gerçekten bir İslam devletine de kapı açabilirler.