Boğaziçi Üniversite bileşenleri öğrencisi, öğretim üyesi, emekçisiyle kayyum rektör atamasına karşı tek yürek halinde kararlı bir direniş sergiliyor. Boğaziçi Üniversitesi’nin yerleşik demokratik kültürüne sahip çıktıkları gibi, tüm ülkedeki özgür ve özerk üniversite mücadelesi için de çok anlamlı bir örnek oluşturuyor. Bu haklı direnişin yanındayız.
Bildik şablonlarla milli, kültürel, dini hassasiyetlerden yola çıkarak ifade özgürlüğünün kısıtlanması asla kabul edilemez. Üniversite gibi yapısı gereği evrensel ve Aydınlanmacı olması gereken, dolayısıyla laik bir kurumda özgür düşünce susturulamaz. Melih Bulu öğrencilere yönelik linç kampanyasına katılarak rektörlük makamına yakışmadığını bir kez daha göstermiştir.
Bazı öğrencilerin cinsel kimliklerinden yola çıkılarak nefret söylemine maruz bırakılmasını da şiddetle kınıyoruz. Kamu adına yurttaşların soy, kimlik, kültür gibi anayasal haklarını koruma sorumluluğu bulunan İçişleri Bakanı’nın linç korosuna önderlik ediyor oluşu iktidarın halka karşı takındığı düşmanca tutumun en net göstergesidir
Kimi muhalefet sözcülerini de yersiz suçlamalara destek vermekten, tıpkı Gezi Direnişi’nde olduğu gibi haklı tepkileri kriminalize etmek için uydurulan yersiz gerekçeleri sahiplenmekten vazgeçmeye çağırıyoruz.
Tutuklanan öğrenci arkadaşlarımız hemen serbest bırakılmalı, ev hapsi uygulamalarına son verilmelidir. Melih Bulu derhal istifa ederek Boğaziçi Üniversitesi’nin önünü açmalıdır.
Boğaziçi bileşenlerinin bu saldırılar karşısında boyun eğmeyeceğini biliyor, bir kez daha onların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz.